Sürdürülebilirlik Faaliyetlerimiz
Çevrenin Sürdürülebilirliği
Her geçen gün daha fazla etkisini gösteren iklim değişikliği, toplumun tüm kesimlerinin eyleme geçmesini zorunlu kılıyor. Biz, döngüselliği esas alan "Çiftlikten Sofralara" iş modelimiz ile yenilenebilir enerji üretimimizi artırıyor, onarıcı tarım ve sürdürülebilir süt hayvancılığı ilkelerine uygun faaliyet gösteriyor, su ve enerjiyi verimli kullanıyor, sıfır atık hedefi ile çalışıyoruz.
İklim Değişikliği ve Karbon Yönetimi
İklim değişikliği ile mücadelede liderlik rolü üstlenmeye kararlıyız ve buna uygun adımları atıyoruz. Bu süreçte tüketicilerimize sürdürülebilir, kaliteli ve sağlıklı ürünler sunarken doğal kaynaklarımızı koruyarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2012 yılından bu yana operasyonlarımızdan kaynaklanan, kendi kontrolümüzdeki kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarımızı hesaplıyor ve takip ediyoruz.
Uzun bir değer zinciri içinde faaliyet gösteriyor ve çok sayıda paydaşla işbirliği yapıyoruz. Sadece kendi kontrolümüzde olan kapsam 1 ve 2 emisyonlarımızı değil değer zincirimizin bütününden kaynaklanan kapsam 3 emisyonlarımızı da ortaya koymayı ve tüm paydaşlarımızla birlikte bunları azaltmaya yönelik adımlar atmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede kapsam 3 emisyonlarımızı hesaplamak için gereken alt yapıyı oluşturmak üzere çalışmalara başladık.
Yenilenebilir Enerji Üretimi
Hedefimiz, sürdürülebilir bir gelecek için doğaya saygılı üretimle iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlamak. Bu yolda yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini biliyor, bu konuya öncelik veriyoruz.
Kojenerasyon (kojen) teknolojisi kullanarak organik atıklardan elektrik, sıcak su ve buhar üretiyoruz. 2013’ten bu yana biyogazdan yenilenebilir enerji üretimlerimizi 9 kat artırdık.
Biyogaz tesislerimizin çıktılarını da organik ve organomineral gübre olarak hayvanlarımızın yemlerinin yetiştirildiği arazilerin organik yapısının iyileştirilmesinde kullanıyoruz.
Bu operasyonlarımız sayesinde hayvansal ve organik atıklardan kaynaklanan ve önemli bir sera gazı kaynağı olan metan gazının atmosfere salımını engelliyor, aynı zamanda besin açısından zengin bu ürünlerin yeraltı ve yüzey sularına erişerek bu kaynakları kirletmesine izin vermiyoruz.
Biyogaz tesislerimizde engellediğimiz sera gazı emisyonlarının, uluslararası kabul gören bir sertifika programı olan Gold Standart® tarafından doğrulanmasını ve sertifikalandırılmasını sağlıyoruz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlarımıza bir yenisini daha ekleyerek 2021 yılında Bingöl Entegre Tesislerimizde hibrit (Biyogaz ve Güneş) yenilenebilir enerji üretimi için çalışmalarımızı tamamladık ve 2022 yılında 1 MWp’lik güneş enerjisi santrali (GES) lisans çalışmalarını sonuçlandırdık. Burada üretilen yenilenebilir enerjinin, Bingöl Entegre Tesislerimizin yıllık elektrik tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak düzeyde olmasını bekliyoruz.
Enerji Tüketimi ve Enerji Verimliliği
Enerji tüketimi, iklim değişikliğinin en önemli kaynaklarından biri. Bu nedenle enerji tüketimimizi yakından takip ediyor ve optimum düzeyi sağlamak için sürekli Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz.
Enerji verimliliği çalışmalarımız ile 2015-2022 yılları arasında 26 milyon kWh enerji tasarrufu sağladık. Elde ettiğimiz bu tasarruf, 9 bin 400 hanenin bir yıllık elektrik tüketimine eşit.
Lojistik Verimliliği
Süt ve süt ürünleri sektörü lojistik yoğun bir sektör. Lojistik operasyonlarımızın önemli bir bölümünü iş ortaklarımızla birlikte gerçekleştiriyoruz. Her gün süt üreticilerden çiğ sütü alarak entegre tesislerimize getiriyor, üretilen ürünlerimizi bölge müdürlükleri ve distribütörlerimize taşıyor, oradan da her bir satış noktasına teslim ediyoruz. Bu yılda 70 milyon kilometreden fazla yolun kat edilmesi anlamına geliyor.
Değer zincirimizin bu önemli halkasından kaynaklanan sera gazı emisyonlarımızı azaltmayı hedefliyoruz. Lojistik verimliliğini, bu hedefe ulaşmadaki en etkin araç olarak görüyoruz. Bu aynı zamanda yakıtlardan kaynaklanan diğer çevresel etkileri asgaride tutarken, maliyet etkinliği de temin ediyor.
Bu konuda iş ortaklarımızla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz özel yazılımlar ile çiğ süt ve süt ürünlerinin en kısa mesafeden, en az yakıt kullanarak ve maksimum dolulukta müşterilere ulaşmasını sağlıyoruz.
Atık Yönetimi
Sıfır atık hedefiyle çalışıyoruz. Organik atıklarımızı enerji amacıyla geri kazanırken ürünlerimizin paketlemesinde kullandığımız ambalaj malzemelerinde oluşan fire, iade ürünlerin ambalajları vb. geri dönüştürülebilir nitelikteki atıkların lisanslı firmalarca geri dönüştürülmesini sağlıyoruz.
Atıkları azaltmak, ayrıştırmak ve dönüştürmek için yaptığımız çalışmalarla geri dönüştürdüğümüz atıkların oranı 2020 yılında yüzde 98 iken 2022 yılında bu oranı yüzde 99,3’e çıkardık.
2022 yılında çalışanlarımızın sıfır atık bilincini artırmak hedefiyle “Sıfır atık için harekete geç” sloganıyla bilgilendirici ve bilinçlendirici çalışma başlattık. Bu kapsamda çalışanlarımız ve ailelerine sıfır atıkla ilgili bilgi vermenin yanı sıra hangi tür atığın hangi atık kutusuna atılacağı, bunun getireceği kazançları anlatmaya çalıştık.
Atıklarımızın yüzde 97’si organik nitelikte olup bunların tamamını biyogaz tesislerimizde enerjiye dönüştürüyoruz. Biyogaz tesislerimizde sadece kendi çiftliklerimiz ve fabrikalarımızın organik atıklarını değil, çevremizde bulunan paydaşlarımızın da bertaraf edilemeyen organik atıklarını işleyerek enerji elde ediyor, diğer paydaşlarımızın da atık yönetimi çalışmalarına katkıda bulunuyoruz.
Ambalaj Malzemeleri Azaltımı
Kullandığımız plastik ambalaj malzemelerinin tamamı geri dönüştürülebilir nitelikte. Ancak mevzuat gereği sınırlı alanlarda geri dönüştürülmüş ambalaj malzemesi kullanabiliyoruz. Teknolojinin imkan verdiği ölçüde ve tüketicilerin kalite-hijyen beklentilerinden feragat etmeden, plastik ambalajlarda gramaj azaltma çalışmalarını gerçekleştiriyoruz.
Bunun için Ar-Ge ekiplerimiz, plastik ambalaj malzemesi tedarikçilerimiz ile iş birliği içerisinde fikir geliştiriyor, ilgili denemeleri yapıyor ve uygulamaya koyuyor.
2022 yılında sekiz ürünümüzün birincil ambalajında gramaj azaltımı çalışması gerçekleştirdik. Bu sayede 153,5 ton daha az plastik kullandık. Böylece 288 ton CO2 emisyonunu da önlemiş olduk.
Su Yönetimi
Su, operasyonlarımızın en önemli girdilerinden. Suyu; yem bitkisi yetiştirmek amacıyla kendi işlediğimiz arazilerde tarımsal sulama, fabrikalarda yıkama suyu, çiftliklerimizde hayvanlarımızın su ihtiyacının karşılanması ve çiftliklerimizin temizliği gibi pek çok alanda kullanıyoruz.
Tesislerimizin çoğu su stresi yaşayan bölgelerde yer alıyor. Su kaynaklarının sürdürülebilirliği için büyük bir sorumluluk hissediyoruz. Bu nedenle tüm süreçlerimizi sürdürülebilir bir şekilde tasarlayarak suyun etkin ve verimli bir şekilde kullanılması için çalışıyoruz.
Sürdürülebilir su yönetimi konusunda ekiplerimiz su kaynaklarının korunması, su tüketimimizin azaltılması ve verimliliğin sağlanması konularında projeler üretiyor ve operasyonlarımızı sürekli gözden geçiriyor.
Sürdürülebilir ve Onarıcı Tarım
Hayvanlarımızın beslenmesinde kullandığımız yem bitkilerinin üretildiği toprakların sağlığı, yapısı ve kalitesi; gıda güvenliği ve güvenilirliğinin sağlanmasının, üreticilerin dayanıklı ve güçlü kılınmasının, tarımsal üretimde verimlilik artışının yani sürdürülebilir ve onarıcı tarımın da anahtarı.
Sektörün lider şirketi olarak sürdürülebilir ve onarıcı tarımın, geleceğin tarımsal üretiminin ve gıda güvenliğinin anahtarı olduğuna inanıyoruz. Bunun için öncelikle yem bitkilerinin yetiştiği toprağın sağlıklı olmasına özen gösteriyor ve toprağın yapısını koruyarak daha da iyileştirmek için onarıcı (rejeneratif) tarım uygulamalarından faydalanıyoruz.
Çiğ süt ve kaba yem üretimimizde; AB Yeşil Mutabakatı Çiftlikten Çatala ve Biyoçeşitlilik Stratejilerinde tanımlanan hedeflere ulaşmak için çevre, iklim ve hayvan refahı eylemleri kapsamında önerilen tarımsal uygulamaları* rehber olarak kullanıyor, çiğ süt tedarikçilerimiz ve sözleşmeli kaba yem üreticilerini bilgilendiriyor ve bunları kullanmaları konusunda teşvik ediyoruz.
Çiftliklerimizden çıkan hayvan gübresinin doğrudan toprakla buluşmasını ve gübredeki besinlerin yer altı su kaynaklarını kirletmesini önlemek için bu gübreleri, enerjiye ve organik/organomineral gübreye dönüştürüyoruz.
ONARICI TARIM UYGULAMALARI
Toprağın oluşumuna verimlilik ve sağlığa katkıda bulunur.
Suyun toprakta süzülmesini, tutulmasını artırır.
Biyolojik çeşitlilik ve ekosistem sağlığı ve dayanıklılığını artırır.
Atmosferdeki karbondioksitin toprak karbonu olarak tutulmasını sağlar ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tersine çevirir.
Sütaş Organomineral Gübre Çalıştayı Raporu
Birçok küresel sorunun çözümünde kamu üniversite - özel sektör ve sivil toplumun iş birliğinin çok önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu kapsamda 2017 yılında TEMA Vakfı ile iş birliği içerisinde organomineral gübrelerin tarım alanlarında kullanımı ve potansiyel uygulama alanları konusunda bir çalıştay düzenledik. Çalıştaya 10 Üniversite, Tarım ve Orman Bakanlığımızın ilgili Genel Müdürlükleri ile Bakanlığa bağlı 5 Araştırma Enstitüsü ve TEMA Vakfı’ndan toprak bilimi ve bitki besleme uzmanı değerli bilim insanları katıldı. Çalıştayda sunulan akademik çalışmaları da kitap haline getirerek kamuoyu ile paylaştık. Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile birlikte organik ve organomineral gübreye ilişkin deneme çalışmalarını yürütüyoruz. Şu ana kadar gerçekleştirilen denemelerde muadillerine göre üründe %15’e, toprağın organik madde içeriğinde de %40’a varan artışlar tespit ettik.
Sütaş Organomineral Gübre Çalıştayı Raporu
RAPORU İNCELESürdürülebilir Süt Hayvancılığı
Sürdürülebilir süt hayvancılığını; gelecek nesillerin sağlıklı ve yeterli beslenmesini garanti altına almanın; toprağın, suyun ve doğal varlıkların sürdürülebilir yönetimini desteklemenin yolu olarak görüyoruz. Bu anlayışla hayvanların beslenmesinde kullanılan yemlerin üretiminden, toprak ve su gibi doğal varlıkların verimli kullanılmasına, korunmasına ve daha da geliştirilmesine, yüksek hayvan refahı standartlarının sağlanmasından süt hayvancılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının ve atıklarının azaltılmasına, üretimde verim ve karlılığın artırılarak üreticilerin koşullarının iyileştirilmesine kadar tüm konulara odaklanıyoruz.
Hayvanlarımızın sağlığı ve refahı önceliğimiz. İneklerimiz, uluslararası hayvan refahı kurallarına uygun olarak kendi veterinerlerimiz ve mühendislerimiz tarafından tasarlanmış çiftliklerde yaşıyorlar. Dijital teknolojilerin ve gelişmiş otomasyon sistemlerinin yoğun olarak kullanıldığı çiftliklerimizde, ineklerimizi 7 gün 24 saat izliyor, sağlık ve refahlarını kontrol altında tutuyoruz.
Çiftlik hayvanlarımızın temel ihtiyaçlarını küresel ölçekte Kabul görmüş Uluslararası Hayvan Refahı İlkeleri ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün (OIE) benimsediği “Beş Özgürlük” çerçevesinde yönetiyoruz.
Sürdürülebilirlik Raporunu
incelemek için tıklayınız.